18 Ekim 2013 Cuma

Sonsuzluğa açılan olanak: Aşk

Aşk ya da sevgi, karşılaşma anının yoğun merak ve taşkın arzusuna ("aşık olma" ya da "aşka düşme") sığdırılamayacak kadar karmaşık, zengin, zamana yayılan, emeği ve dostluğu içeren bir bağlanmayı, bir oluşu ifade ediyor. Badiou'nun değindiği gibi, özellikle romantik anlayışta ve popüler kültürde yaygın şekilde, aşkı ya da sevgiyi, yalnızca ilk karşılaşma ve onu takip eden kısa zaman dilimindeki karşı konulamaz merak ve yoğun kaynaşma arzusuna indirgeyen, kısa zamanda parlayıp sönen bu tür bir aşk tasavvuru vardır ki bence aşka ya da sevgiye dair zayıf, yoksul bir tasavvurdur. Buna karşın aşk ya da sevgi, mücadeleyi, sabrı, emeği, dostluğu, diğerkamlığı, bağlanmayı, aidiyeti, sahiplenmeyi, nezaketi, birleşmeyi ve birlikte farklılaşmayı, belirsizliği ve belirsizliğin üstüne birlikte yürümeyi, düşüşü ve yeniden yükselişi kat eden bir yoldaşlık, bir can yoldaşlığı halini içerir.

Liberal bir çağda tüketici ilişkilerin uçuculuğu karşısında tıpkı dostluğu savunurken olduğu gibi sevginin de sabır, saygı, diğerini tüm varlığıyla kucaklama ve duygusal sadakâti içerdiğini de savunmamız gerektiğini düşünüyorum. Aşk sönümlenecek ya da bir kez gelince elden kaçabilecek bir oluş olmak zorunda değildir. Eğer bu kadar kısa ömürlüyse muhtemelen iyi bir karşılaşma değil, arzunun kısa süreli bir konaklamasından ibarettir. Bu yüzden bana göre aşk kaçınılmaz olarak uzun ömürlüdür. Öyle her dönüşünde kendisini kendi kurucu mitinde yeniden canlandırır. kendisini yeniden yeniden çoğaltır. Oysa popüler ingirgenişinde aşkın imkansızlığı ya da kısa ömürlü olduğuna dair lafazanlıklar tam tersine bir gelip geçiciliği dayatıyor.

Oysa aşk ya da sevgi, insanın birbiri üstüne emek vererek, ya da alışkanlığın boğucu ritmiyle her rehavete düştüğünde ilk olarak nezaketi yeniden keşfettiği ve birbirine yönelik keşif ve merakı durmadan üretebileceği, ömürlendikçe daha da büyüyen bir oluş. Aşkın ya da sevginin demlendikçe daha da büyüdüğünü ve birlikte sonsuzluğu istemek olduğunu, uzun bir seyrin içinden, bütün ızdıraplı halleriyle birlikte geçenler bilir en iyi. Çünkü dünya daima onunla daha güzel, hayat daima onunla daha çekilir bir yer haline gelir her zaman. "İyi ki varsın sevgilim." diyebilmektir.

Her aşk sonsuzluğa açılan bir olanak, ve bu olanağı mümkün kılan kişiyi tüm varlığıyla sevmektir. Aşk, onu sonsuzca sevebilmeyi istemek ve bunun için her gün gündelik yaşamın sonluluğu ve tüketiciliği içinde bu sonsuzluğun olanağını, onun sayesinde yeniden görebilmektir.
 

Anarşi kavramı

Bütün toplumsal ve psişik özgürleşmelerin ortak noktası, insanı birey ya da topluluk halinde tabi kılıp yönetilebilir bir varlığa indirgeyen...